Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

kumaş ile

  • 1 kaplamak

    vt
    1) ( kumaş ile) überziehen (-le mit), beziehen (-le mit), verkleiden (-le mit); ( ağaç ile) täfeln (-le mit)
    2) ( bakır ile) beschichten (-le mit)
    gümüşle \kaplamak mit einer Silberschicht überziehen, versilbern
    3) bir çatıyı kiremitle \kaplamak ein Dach mit Ziegeln decken
    bir çekmecenin içini kâğıtla \kaplamak ein Schubfach mit Papier auslegen [o auskleiden]
    duvarı kâğıtla \kaplamak die Wand tapezieren
    bir odayı halı ile \kaplamak einen Raum mit Teppich auslegen
    4) ( yer) einnehmen
    fazla yer \kaplamak zu viel Platz einnehmen
    5) ( bulutlar) bedecken
    bulutlar gök yüzünü kapladı der Himmel bedeckte [o überzog] sich mit Wolken

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > kaplamak

См. также в других словарях:

  • basma — is. 1) Basmak işi 2) Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua 3) İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun 4) Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş O güne kadar bir okka üzüm, bir arşın basma… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aplikasyon — is., Fr. application 1) Uygulama 2) Bir kumaş üzerine başka bir kumaş parçasını veya bir danteli dikme yolu ile uygulayarak yapılan süs 3) Eldeki haritaya göre arazi üzerinde bir parseli kazıklarla belirtme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanmak — nsz, ar 1) Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir... Anayasa 2) Ateş durumuna geçmek, tutuşmak Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı. 3) Isı, ışık veren… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nešti — nèšti, nẽša, nẽšė 1. tr. 5D194, R, K einant gabenti iš vienos vietos į kitą paėmus, užsidėjus: Kitąsyk neštè nèšdavo gromatas Plv. Neš (nešk) greičiau rezgines su šienu Švnč. Nešk arkliam [ėsti] Ėr. Nẽšam ant žolės audeklą Grv. Rokuo[ja],… …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • žiūrėti — žiūrėti, žiū̃ri (žiū̃ria Kpr, žiūro DrskŽ), ėjo KBII167, K.Būg, Rtr, DŽ, FrnW, NdŽ, KŽ, LzŽ, DrskŽ; Q310, H, H206, R, R19,200, MŽ, MŽ266, MŽ1113, D.Pošk, S.Dauk, Sut, N, M, L, LL116,276,310, ŠT30,85,199 1. intr. K, BŽ77 akis nukreipti į ką,… …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • atlas — 1. is., Ar. aṭlas Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş, saten Birleşik Sözler atlas çiçeği atlas kemiği 2. is., coğ., Rum. 1) Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bel kemeri — is. Elbise üzerinden bele dolayarak bir toka ile tutturulan, deri, kumaş veya metalden yapılan özel bağ, bel bağı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bezlemek — i 1) Bez, kumaş vb. ile örtmek veya kaplamak 2) Çocuğun altına bez koymak, çocuğu belemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boy — 1. is., top. b. Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil, ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan Türk boyları birbirlerini kardeş tanıyorlar. O. S. Orhon Birleşik Sözler boy beyi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çirişli — sf. 1) Çiriş sürülmüş 2) İnceliği kola ile örtülmüş (bez, kumaş) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»